Evlilik Sözleşmesi, Mal Rejimi Nedir, Mal Ayrılığı Rejimi Nasıl Gerçekleşir, Hukuki Bağlayıcılığı Nedir ?

Evlilik Sözleşmesi, mal rejimi nedir, mal ayrılığı rejimi nasıl gerçekleşir, hukuki bağlayıcılığı nedir?

Evlilik sözleşmeleri toplumun önemli bir kesimi tarafından tam olarak bilinmemekte ve bazı kesimlerce de kasıtlı olarak hala reddedilmekte ve evlilik sözleşmesi bir gurur meselesi yapılıp çoğu zaman taraflarca imzalanmamaktadır. Bunun nedeniyse, evlilik sözleşmelerinin sadece güçlü olan tarafı koruduğu, taraflar arasında güven ilişkisinin tam olarak kurulamadığı yanılgısından kaynaklanmaktadır.

Hali, hazırda Türkiye’de ‘Evlilik Sözleşmesi’ tartışması sürerken bu konu bilindiği kadarıyla ilk kez 1943 yılında kayıt altına alınmıştır. Bu tarihte Yozgat’ta evlenen bir kadın kendi el yazısı ile evlenme kütüğünde yer alan ‘İtiraz Muamelesi’ bölümüne, ‘Şiddet görmek’ başlığı altında, “Eğer, tartışma esnasında şiddet görüp, evden kovulursa” kocasının kendisine belli bir miktar tazminat ödeyeceği notunu düşmüş ve koca da bu şartı kabul ettikten sonra, evlilik içi şart şahitler ile kayıt altına almış.

Türkiye’de 01.01.2002 tarihi itibariyle yeni Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce yasal mal rejimi, “mal ayrılığı rejimi” iken, yeni Türk Medeni Kanunu ile yasal mal rejimi değişmiş ve “edinilmiş mallara katılma rejimi” kabul edilmiştir. Böylece 01.01.2002 tarihinden önce örneğin 1997 tarihinde evlenmiş bir çift, 1997 ile 2002 yılları arasında mal ayrılığı rejimine, 2002 tarihinden evliliğin son bulduğu tarihe kadar ise ayrıca bir mal rejimi sözleşmesi yapmamışlar ise, edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler.
Ancak yeni yürürlükteki kanun, taraflara bir imkan daha tanımış ve 2002 tarihinden önce yapılan evliliklerde taraflara, dilerseler notere giderek yeni yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıç tarihini evlilik tarihlerine çekilmesini kabul edebileceklerini de düzenlemiştir. Ancak yani kanunun bu uygulaması gazetelerde, medyada ve diğer mecralarda açıklanıp teşvik edilmeye çalışılsa da erkek egemen anlayışın hakim olduğu ülkemizde, rağbet görmemiştir.

Yeni Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tâbi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma veya iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tâbi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma veya iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Davanın red ile sonuçlanması durumunda eşler, kararın kesinleşmesini izleyen bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. Şu kadar ki eşler, yukarıdaki fıkralarda öngörülen bir yıllık süre içinde mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul edebilirler.-Yukarıdaki hükümler uyarınca mal birliği veya mal ortaklığı rejiminin yasal mal rejimine dönüşmesi hâlinde, Türk Kanunu Medenî Kanununun ilgili mal rejiminin sona ermesine ilişkin maddeleri uygulanır.

Buna göre 2002’den önce yapılan evliliklerde, evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi geçerli olması nedeniyle, eşlerin evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar birbirlerinden katkı payı talep etme hakkı söz konusu olmaktadır. Özellikle çalışmayan kadınlarımız yeni yasal mal rejimini evlilik tarihine çekememelerinden dolayı çok önemli maddi kayıplara uğradılar.

Yeni Medeni Kanun yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimini, akdi mal rejimleri olarak da mal ayrılığı rejimi, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi ve mal ortaklığı rejimini kabul etmiştir.

Halen toplumda kullanılan “evlilik sözleşmesi” kavramı, “mal ayrılığı sözleşmesi” ile aynı olduğu düşünülmektedir. Ancak genel kanının aksine eşler yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini kabul etmek istemezler ise sadece mal ayrılığı rejimini değil, paylaşmalı mal ayrılığı rejimini ya da mal ortaklığı sözleşmesini de kabul edebilmektedirler.
Yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Yasal mal rejimimiz olan edinilmiş mallara katılma rejimi, her eş ya da yasal mirasçısına, diğer taraftan eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen değerler de dahil olmak üzere edinilmiş mallardan borçlar çıktığında elde edilen değerin yarısını katılma alacağı olarak talep etme hakkı verir.
Edinilmiş mal rejimi 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunun 219. Maddesinde belirtildiği üzere, her eşin bu mal rejiminin devamı boyunca karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları Kanunun 219. maddesinde sayılmıştır. Bir eşin edinilmiş malları çalışmasının karşılığı olan edinimler, Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel mallarının gelirleri ve edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir.

Bir diğer önemli husus ise edinilmiş mallara katılma rejimini kabul etmekle birlikte bu rejimin içeriğinde kişisel malın gelirinin edinilmiş mal kabul edilmesine yönelik kaide de noterden yapılacak bir sözleşme ile sözleşme tarihinden itibaren hüküm ifade etmek kaydı ile değiştirilebilmesi söz konusudur. Aynı şekilde eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Bu değişiklik ile yasal mal rejiminin özellikle bu kaidesine yapılan olumsuz eleştirilerin bertaraf edilebilmesi de söz konusudur.

Mal rejimi sözleşmesinin iki şekilde yapılması mümkündür. Taraflar dilerlerse onama şeklinde mal rejimini sözleşmesini bir hukukçuya düzenletip notere giderler ve metni imzalarlar. Veyahut mal rejimi sözleşmesi istisna olarak evlenme başvurusu sırasında yazılı olarak sadece mal rejiminin seçilmesi sureti ile de yapılabilir. Burada mal rejiminin başlama tarihi noterde işlemin tasdiki, evlilikte ise evlilik tarihinde geçerli olacaktır.



Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.