Trafik Kazası Neticesinde Yoksun Tazminatını Kimler Nasıl Alabilir?

Trafik kazası neticesinde yoksun tazminatını kimler nasıl alabilir?

Destekten yoksun kalma tazminatı taraflardan birisinin ölümü halinde alınabilen bir tazminat türüdür. Bu konuyla alakalı Yargıtay’ın pek çok içtihadı bulunmaktadır. Trafik kazasında ölüm nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2011 t. ve E. 2011/17-142, K. 2011/411 sayılı kararında, davacılar aracın sürücüsü olan desteklerinin trafik kazasında ölümü nedeniyle, davaya konu aracın işleteninin yaptırdığı zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte ve davacıların desteğinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında davacının altı da sekiz oranında kusurlu olup, iki de sekiz kusur ise dava dışı diğer araç sürücüsüne yüklenmiştir. İşbu davaya bakan Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince, 09.04.2009 tarih ve 2008/109 Esas, 2009/144 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın temyizi üzerine ise dosyayı ele alan Yargıtay 17.HD, 22.12.2009 t. ve E. 2009/6687, K. 2009/8729 sayılı kararında;

“13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun madde 91/I’de, araç işletenlerin Karayolları Trafik Kanunu m.85 bağlamındaki sorumluluklarının karşılanması için zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının öngörüldüğünü, Karayolları Trafik Kanunu madde 86’da ise, kazanın araçtaki bir eksiklik ya da işletenin ve/veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru olmaksızın, mücbir sebepten veya zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin ağır kusurundan ileri geldiğinin ispatlanması halinde, ZMM sorumluluk sigortacısının sorumluluktan aklanabildiğinin düzenlendiğini, 818 sayılı Borçlar Kanunu madde 44 uyarınca, zarar görenin zararın doğmasına veya artmasına neden olması halinde, tazminatın indirilebileceğini ve/veya kaldırılabileceğini, Trafik Kazaları Nedeniyle İleri Sürülen Destekten Yoksun Kalma Karayolları Trafik Kanunu madde 92/b’de, işletenin eşi, usul ve füru, evlatlığı, birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına genel zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kaldığının belirtildiğini, davacıların talep ettikleri destek zararının, ölenin değil üçüncü kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile oluşan bir zarar olduğunu, yasal düzenlemede, işletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte, yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmalarının mümkün olmadığını, Borçlar Kanununun 44/I maddesinde, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmakta olduğunu, Borçlar Kanunu madde 51/II’ye göre de öncelikle haksız fiil sorumlusuna zararın tümünün yüklendiğini, İşletenin Borçlar Kanunu madde 44 uyarınca destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği delilleri, bu kapsamda sigorta zararının oluşumunda sürücünün birlikte kusurlu olduğunu, destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebileceğini, Somut olayda; davacıların miras bırakanı ve desteği sürücünün kazada yüzde yetmiş beş, diğer araç sürücüsünün ise yüzde yirmi beş oranında kusurlu olduğunu ve bu nedenlerle destek tazminatı talebine ilişkin davanın, ölen desteğin idaresinde bulunan aracın trafik sigortacısına değil, kazaya karışan dava dışı diğer araç sürücüsüne, işletenine ve sigortacısına yöneltilmesi gerektiğini belirterek, olayda işletene atfedilecek işletme kusuru yok ise, işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği için davanın reddine karar verilmesi gerekirken sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının isabetli olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermiştir.

İşbu ilk derce mahkemesinin kararında direnmesi üzerine dosyayı inceleyen YHGK, 15.06.2011 t. ve E. 2011/17-142, K. 2011/411 sayılı kararında;

“ Karayolları Trafik Kanununda araç işletenlerin sorumluluğunun, üçüncü kişileri koruma amacıyla getirilmiş, kusur sorumluluğu olmayıp, bir sebep sorumluluğu ve sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu madde 85’de, işletenin nelerden sorumlu olduğunun; madde 86’da ise sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarının düzenlendiğini ve madde metninden de anlaşılacağı gibi, zarar görenin kusuru oranında indirim yapılmasının zorunlu olmayıp, yargıcın takdirine bırakıldığını, bu nedenle aynı kanununun madde 91’de ve madde 85/I’de belirtilen sorumlulukların karşılanması için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılmasının öngörüldüğünü, madde 92’de ise, zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığının tek tek ve açıkça sayıldığını İşletenin ve işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunu, üzerinde durulması gereken madde 92/b hükmünde bir tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve fürunun, evlatlığının ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlarının zorunlu sigortacıdan istenemeyeceğinin, işletenin anılan yakınlarının ölüm ve yaralanmaları halinde, bundan kaynaklanan zararlarının ise zorunlu trafik sigortası kapsamında olduğunun kabulü ile tehlike sorumlusunun yakınlarının da belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğunun benimsendiğini, kapsam dışılığı düzenleyen madde 92 hükmünde, araç işletenin desteğinden yoksun kalanların isteyebileceği tazminatların kapsam dışı olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediğini sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduklarını, destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, doğrudan destekten yoksun kalanların şahsında doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkı olduğunu ve bu nedenlerle destek araç şoförünün kazadaki kusurunun, üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlara karşı ileri sürülememesi gerektiğini, Miras bırakanın trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda, mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan, fakat mirasçı olmayanlar bundan sorumlu olmadıklarını, madde 86/II’de, zarar görenin kusuru nedeniyle tazminatın indirilmesinin bir zorunluluk olarak düzenlenmediğini, indirim konusunun yargıcın takdirine bırakıldığını, (ağır kusur dışında) bizzat kusurlu davranışta bulunarak kazaya neden olan araç sürücüsünün vücut bütünlüğünün zarara uğraması halinde dahi kusura göre indirimi hakimin takdirine bırakan ve madde 92/b hükmü ile tehlike sorumluluğu olan işletenin belirtilen yakınlarının kişinin vücut bütünlüğüne verilen zararlarını zorunlu sigorta kapsamına alan yasa koyucunun, kusur sorumluluğu bulunan araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalanları da koruma amacıyla bu düzenlemeleri yaptığını ve desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında altı da sekiz oranında kusurlu olup, ağır kusurunun söz konusu olmadığı, sonuç olarak, üçüncü kişi sıfatıyla eldeki davayı açan davacı destekten yoksun kalanların, gerçekleşen trafik kazasında kısmi kusurlu olan desteklerinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı isteyebilecekleri gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının yerinde olduğuna oy çokluğu ile karar verdiğinden ölenin mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığına karar vermiştir.



Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.