Yabancı Alacağı Teminat Alacağının Türk Vatandaşına Temliki

Yabancı şirket tarafından yapılan icra takibinde alacağın yargılama sırasında Türk Vatandaşına temlik edilmesiyle yabancılık unsuru ortadan kalktığından teminat gösterme yükümlülüğü de bulunmamaktadır.

Yargıtay YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E: 2013/12-1566 K: 2015/1144 T: 01.04.2015

(… 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununda 48. maddesinde açıklandığı gibi, icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Şikayet tarihi itibarı ile uygulanması gereken Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 97. maddesi uyarınca ise “Türkiye’de Kanunu Medeni mucibince ikametgahı olmayan müddei veya davaya müdahale eden kimse diğer tarafın muhtemel zarar ve ziyanı ile masarifi muhakemesinde mukabil 96. madde mucibince teminat göstermeye mecburdur” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkeme dava veya takibin niteliğine ve durumuna göre davacıyı, davaya katılanı veya takip isteğinde bulunanı karışıklık esasına göre teminat göstermekten muaf tutabilir. Yasada öngörülen (mahkeme) terimin icra takipleri için (icra dairesi olarak) anlaşılması gereklidir. HUMK’nun 97. ve MÖHUK’nun 48. madde hükümleri gereğince icra mahkemesine şikayet yolu ile başvuran yabancı kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere bir teminat göstermesi zorunlu olduğundan, bu husus şikayetin ön koşulu olup, mahkemece resen gözetilmelidir.
Somut olayda ise icra takibini başlatan A.İ. Limited şirketi yabancı uyruklu olup, teminat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiş ise de; yargılama sırasında 04.11.2011 tarihinde alacağını Türk vatandaşı O.D.Ö.’na temlik etmiş olmakla yabancılık unsuru ortadan kalkmıştır. Artık alacaklı Türk vatandaşı olmakla takibin devamı için alacaklıdan teminat yatırma şartı aranmaz. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…) gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Karşı taraf alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURUL KARARI

İstek, İcra Müdürlüğü işlemini (alacaklı yabancı şirketin teminat yatırması gerektiğinin resen gözetilmemesine dair) şikayette; mahkemece belirlenecek teminatın yatırılması için alacaklıya süre verilmesi, aksi halde takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Şikayetçi-borçlular vekili, davalı tarafça müvekkilleri aleyhine Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/… Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, alacaklı firmanın yabancı olduğunu adresinin de “Posta Kutusu: 268 Georgetown Grand Cayman Adaları” olarak gösterildiğini, Grand Cayman Adaları adlı bir ülke ile karşılıklılık anlaşması bulunmadığını, Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğunu, icra takibine başlarken alacaklının teminat göstermesinin zorunlu olup; icra müdürlüğünce bu hususun resen dikkate alınması gerekirken yerine getirilmediğini belirterek, mahkemece bir teminat öngörülmesini, kesin süre içinde teminat yatırılmaması halinde takibin iptaline karar verilmesi şikayet kanun yolu ile iletilmiştir.
Karşı taraf alacaklı vekili, istemin reddini savunmuştur.
Mahkemece, icra dosyasının incelenmesinde alacaklının A.İ. Limited Şirketi, borçlunun davacılar olduğu, toplam 939.784,20 TL alacak için üç adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, Türk mahkemelerinde dava açan ve icra müdürlüklerinde takip yapan yabancı uyruklu şahısların yargılama giderleri ile karşı tarafın zararını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu (MÖHOK m 32) 13.09.2011 tarihli ek karar tutanağı ile davalının yabancı uyruklu olması ve ülkesi ile Türkiye arasında adli yardım sözleşmesi bulunmaması sebebiyle davalı tarafa icra takibine konu asıl alacak miktarı olan 450.000,00 Euro’nun %40’ına karşılık gelen 180.000,00 Euro nakit teminatı merkez bankasına depo etmesi için 10 gün süre verildiği, öngörülen teminatın süresi içinde merkez bankasına depo edilmemesi halinde takibin iptaline karar verileceğine dair ihtarlı tebligat çıkarılmasına karar verildiği, tebligatın davalıya 25.01.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen teminat yatırılmadığı, alacağın Türk Vatandaşı D.O’na temlik edildiği, ancak davanın takip ve davanın açıldığı şartlara göre değerlendirilerek alacağın temlik edilmesinin takip ve dava tarihinden sonra olması ve davalıya usulüne uygun ihtarda bulunulmasına rağmen süresinde teminat yatırılmadığı gerekçesi ile istemin kabulü ile Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/… esas sayılı dosyasında yapılan takibin iptaline karar verilmiştir.
Karşı taraf-alacaklı vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, takip tarihi ve davanın açıldığı zamandaki şartlara göre teminat husususun değerlendirilmesi gerektiği, alacaklı tarafından usulüne uygun ihtara rağmen süresinde teminat yatırılmadığı, bu sürenin dolmasından sonra alacağı temlik ettiği, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı, davalının, teminat yatırmamasından dolayı davacının davasının kabul edileceğini anlayarak, alacağını Türk vatandaşına temlik etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararına alacaklı-karşı taraf vekili temyiz etmiştir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 97. maddesi ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48. maddesinde belirtildiği üzere, Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.
Teminat gösterme yükümlülüğünün amacı, davacının (talep sahibinin) davasında haksız çıkması halinde, davalının zararını davacıdan isteyebilmesinin güç ve olanaksız olacağı tahmin olunan hallerde getirilen bir güvence olmasıdır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/3845 E. sayılı dosyasında, alacaklı A.İ. Limited Şirketi vekili M.A. tarafından, borçlular; T.T. S. ve Müh. Müş. Enf. Hiz. Tic. A.Ş.; J.M.J.; E.O.Ç.; H.O.; S.A. aleyhinde 939.784,20 TL alacak için, düzenleme tarihleri 24.05.2010 olan 15.01.2011 vadeli 125.000 Euro bedelli; 15.02.2011 vadeli 150.000 Euro bedelli 15.03.2011 vadeli 150.000 Euro bedelli 3 adet bonoya dayalı olarak 20.04.2011 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 26.04.2011 tarihinde tebliğ edildiği, takip talebinde alacaklı şirketin adres olarak, “… George Town Grand Cayman” olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasında alacaklı şirketin yabancı uyruklu olduğu ve teminat yatırma yükümlülüğünün bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, yabancı şirket tarafından yapılan icra takibinde; alacağın yargılama sırasında Türk vatandaşına temlik edilmesinin, takibe devam edilmesi için teminat yatırması şartını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı, buna göre şikayetin reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında A.İ. Limited Şirketi tarafından takibe konu alacak 04.11.2011 tarihinde önce USA vatandaşı N.S.’e ve aynı gün Türk uyruklu O.D.Ö.’na temlik edilmiştir.
Her ne kadar icra takibini başlatan Aİ. Limited Şirketi yabancı uyruklu olup, teminat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiş ise de; yargılama sırasında 04.11.2011 tarihinde alacağını Türk vatandaşı O.D.Ö.’na temlik etmiş olmakla yabancı olma unsurunun ortadan kalktığı ve takibin devamı için Türk vatandaşı olan alacaklıdan teminat yatırma şartı aranmayacağından, şikayetin reddine karar verilmesi gereğine değinen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken yerel mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ

Karşı taraf-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 01.04.2015 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
Dergi: 2015/4



Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.